Göbek fıtığı tanısı nasıl konulur ve nasıl tedavi edilir?
Doç. Dr. Didem Öncel Yakar’ın cevabı
Fıtığa has şikayetlerle doktora başvuran hastanın standart fizik muayenesi ile tanı rahatlıkla konulur. Genellikle ilgili bölgenin doğal halde yatarak, ayakta ve öksürerek muayenesi tanı için yeterlidir. Nadiren şüphede kalınan durumlarda ek görüntüleme tetkiki istenebilir.
Fıtık tanısı alan hastaların tamama yakınına cerrahi tedavi önerilir. Ciddi şikayete neden olmuyor ya da komplikasyon gelişmedi ise bu ameliyatın aciliyeti yoktur. Genellikle planlı bir şekilde cerrahi tedavi uygulanır.
Cerrahi tedavinin felsefesi, tüm organların doğal boşluklarına geri döndürülmesi ve tekrar fıtıklaşmanın önüne geçilecek şekilde mevcut fıtık alanının tamiri ve güçlendirilmesi üzerine kuruludur. Rutin yapılan genel cerrahi ameliyatlarından olan fıtık tamirinde çoğunlukla fıtık bölgesini destekleyen yamalar kullanılır. Bu ameliyat, hastanın genel durumu, fıtığın yerleşimi ve büyüklüğü gibi birtakım faktörlere bağlı olarak açık cerrahi ile ya da minimal invaziv yöntemlerle kapalı (laparoskopik) olarak gerçekleştirilebilir. Her iki yöntem arası farklar, o hastanın özelinde en uygun olan teknik ile ilgili doktorunuz sizi bilgilendirecektir.
Göbek fıtığı tedavi edilmezse ne olur?
Küçük ve şikayete neden olmayan fıtıklar ya da başka nedenlerle yapılan tetkikler sırasında tesadüfen saptanmış fıtıklar takip edilebilir. Ancak zamanla neredeyse tüm fıtıklar büyüme eğiliminde olur. İlerleyen yaşla birlikte, o alanda daha fazla zayıflık oluştukça ya da altta yatan risk faktörleri devam ettiği sürece fıtık büyümeye ve giderek şikayete neden olmaya başlar. Fıtık boşluğundan daha fazla doku geçmesi boğulma gibi komplikasyon riskini de beraberinde taşır.
Bu nedenle göbek fıtığı tanısı almış kişilerin cerrahi planlama sürecinde durumun kötüleşmesini engellemeleri amacıyla özellikle ağır kaldırma, ıkınma, öksürme vs gibi karın içi basıncını arttıran aktivitelerden korunması önerilir.
Göbek fıtığı tedavisi sonrası iyileşme süreci nasıl ilerler?
Fıtık ameliyatı sonrası genellikle bir gün hastane yatışı yeterli olur. Ağrı kontrolü ve tam hareket kabiliyeti kazanılması için yaklaşık 7-10 günlük nekahat dönemi gereklidir. Ameliyat sonrası ilk 4 haftada ağır egzersize izin verilmez. Ağır kaldırma içeren işlerde çalışan kişilerin tam göreve dönmesi 4-6 haftayı bulabilir.
Ameliyatın erken dönemi geçirildikten sonra bir kısım hastada (yaklaşık %1) uzun dönemde ameliyat alanında uyuşukluk hissi olabilir. Altta yatan koşulların devamı halinde yine bir grup hastada (yaklaşık %2’nin altında) göbek fıtığı nüks edebilir.
Çevre doku ya da kaslarda oluşan gevşeklik ya da açıklık nedeniyle organların doğal boşluklarından dışarı doğru kayması olarak açıklanabilecek fıtık (herni), Genel Cerrahi alanında en sık karşılaşılan hastalıklardandır. Bu grup bozuklukta en fazla görülen tip, kasık fıtığıdır (inguinal herni). Erkeklerde hayat boyu kasık fıtığı gelişme ihtimali %25’e yakındır. Bununla uyumlu olarak fıtık tamirine yönelik ameliyatlar da sıklıkla yapılmaktadır.
Fıtık tamiri için cerrahi girişim bilgileri antik Yunanistan ve Mısır’a kadar uzanmaktadır. Bu denli geçmişi olan kasık fıtığı tamirinde cerrahi teknik elbette zamanla değişime uğradı. Hastalığın kendisinden daha büyük sorunlara neden olan doku-bazlı fıtık tamiri teknikleri yerini, daha konforlu olacak ve ameliyat sonrası nüks ihtimalini azaltacak şekilde sentetik yamaların kullanıldığı gerilimsiz tekniklere bıraktı.
Günümüzde gerek kasık fıtığı gerek göbek fıtığı (umbilikal herni) tamirinde kullanılabilecek, farklı özelliklerde, birçok çeşit materyal (yama) bulunmaktadır. Hangi hastaya klasik açık yöntemle fıtık tamiri ya da minimal invaziv laparoskopik fıtık tamiri yönteminin uygulanacağı, teknik seçildikten sonra hangi yaklaşım yönteminin ve hangi prostetik materyalin seçileceği kararı ameliyat başarısını etkileyen önemli etkenlerdendir.
Doç. Dr. Didem Öncel Yakar bu bölümde fıtık konusunda uygun tanı, farklı fıtık onarım tipleri ve tedavi seçenekleri ile ilgili sizleri yönlendirecek bilgiler paylaşıyor. Hayatımızın her anında sağlık bizimle olsun.